mansetoku.com

TÜSİAD'ın Türkiye Siyasetindeki Rolü ve Darbe Süreçleri

TÜSİAD'ın Türkiye Siyasetindeki Rolü ve Darbe Süreçleri
TÜSİAD, Türkiye'de demokrasi güçlendiğinde harekete geçen bir yapı olarak, darbeler ve siyasi krizlerdeki etkisiyle dikkat çekiyor. Bu yazıda, TÜSİAD'ın tarihsel süreçteki rolü inceleniyor.

TÜSİAD'ın Türkiye Siyasetindeki Rolü ve Darbe Süreçleri

Türkiye'de demokrasi güçlendiğinde, TÜSİAD harekete geçti. Küresel güç merkezleriyle birlikte hareket eden TÜSİAD, 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerinde önemli bir rol üstlendi. Bu yazıda, TÜSİAD'ın tarihsel süreçteki etkisi ve darbelerle olan ilişkisi ele alınacaktır.

TÜSİAD'ın Tarihsel Arka Planı

TÜSİAD, 1971 yılında Türkiye'nin en zengin iş adamlarının bir araya gelmesiyle kuruldu. Kuruluş amacı, 'Türkiye'nin demokratik ve planlı yollarla kalkınmasına yardımcı olmak' olarak belirlendi. Bu dönemde, Türkiye'nin siyasi atmosferi oldukça gergindi. 12 Mart Muhtırası'nın ardından, Milli Nizam Partisi kapatıldı ve Türkiye, temel hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getiren bir ara rejim dönemine girdi.

Kuruluş, 1971 askeri müdahalesinin hemen ardından ortaya çıktı. O dönemde, özel sektör karşıtı ideolojilerin öne çıktığı bir ortamda, TÜSİAD, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak amacıyla faaliyet göstermeye başladı. Bu süreçte, birçok kişi gözaltına alındı ve işkence gördü.

Gazete İlanları ve Hükümet Düşürme Çabaları

13 Mayıs 1979'da, TÜSİAD, Bülent Ecevit Hükümeti'ni düşürmek için gazetelere tam sayfa ilan verdi. İlanda, 'Ekonomide gerçekçi çıkış yolu' vurgusu yapıldı. Ecevit, bu durumu 'Büyük sermaye çevrelerinin paralı, tehditli ve uyarı muhtıralı duyuruları ile Türkiye'de hükümet öldürülemez' sözleriyle eleştirdi. Ancak, Ecevit'in hükümeti, kasım ayında düştü.

TÜSİAD, 12 Eylül darbesinde tek kapatılmayan dernek olarak dikkat çekti. Darbe sonrası, işçi hakları ve sendikal haklar ortadan kaldırıldı. TÜSİAD, 12 Eylül döneminde 'Kamu yararına çalışan dernek' statüsü kazandı ve bu dönemde patronların talepleri doğrultusunda hareket etti.

28 Şubat Süreci ve TÜSİAD'ın Rolü

28 Şubat sürecinde, TÜSİAD, Refah Partisi-DYP koalisyonuna karşı açıkça cephe aldı. Bu dönemde, TÜSİAD, Ecevit hükümetini düşürmek için ilan silahını kullandı. Medya üzerindeki etkisiyle, korku senaryoları oluşturuldu ve askeri müdahale gerçekleşti. Bu süreçte, '5'li çete' olarak adlandırılan sivil toplum örgütleri, TÜSİAD'ın finansmanı ile hareket etti.

28 Şubat sürecinde, Refah Partisi kapatıldı ve yöneticilerine siyasi yasaklar getirildi. TÜSİAD, Anadolu kaplanları olarak bilinen MÜSİAD'a karşı da baskılar uyguladı. Bu baskılar sonucunda, MÜSİAD üyeleri yüzde 20 küçüldü ve Anadolu sermayesinin tasfiye edilmesi hedeflendi.

İthaflar ve Açık Destekler

TÜSİAD, 28 Şubat darbesinin ardından, bu süreçteki rolünü yıllar sonra kabul etti. 2014 yılında TÜSİAD üyesi İshak Alaton, TÜSİAD'ın 28 Şubat'a destek verdiğini belirtti. Bu açıklama, salonda büyük bir etki yarattı ve Alaton, yönetimin utanç verici olduğunu ifade etti.

Cumhuriyet mitinglerine de açık destek veren TÜSİAD, bu mitingleri darbe çağrılarının yapıldığı platformlar haline getirdi. Dönemin TÜSİAD Başkanı, bu mitingleri Türkiye'nin aydınlık yüzünün ortaya çıkması olarak değerlendirdi. Bu durum, TÜSİAD'ın siyasi süreçlerdeki etkisini bir kez daha gözler önüne serdi.